“En iyi, en saf ve en değerli bilgi, kâğıt üzerindeki bilgidir.”
İçinde bulunduğumuz çağ, sıklıkla “Bilim ve Teknoloji Çağı” olarak tanımlanmaktadır. Bilim ve teknik alanlarında büyük ilerlemeler kaydedilmiş, bilgiye ulaşmak her zamankinden daha kolay hale gelmiştir. Artık bilgi, onu arayanın ayağına kadar gitmekte; internet aracılığıyla bilgi ağı neredeyse her eve ulaşmaktadır. İstisnalar dışında, bu iletişim ağına erişilemeyen bir yer kalmamıştır. Bu gelişmeler, bilgiyi hem ulaşılabilir kılmakta hem de maliyetini düşürmektedir. Öyle ki, bilgi artık parmaklarımızın ucuna kadar gelmiş durumdadır.
Ancak bir başka gerçeklik daha vardır: Dijital ortamda dolaşan her bilginin doğru, şeffaf, temiz ve güvenilir olduğu söylenemez. İletişim ağı üzerindeki veriler, herkes tarafından değiştirilebilir, eklenip çıkarılabilir, eksiltilebilir ya da çoğaltılabilir. Her birey, bu ağ aracılığıyla kendi “doğrusunu” başkalarına sunabilir. Elbette herkesin bir doğrusu vardır; çünkü doğrular, bir yönüyle görecelidir. Ancak yine de bilimsel olarak belirlenmiş ve toplum tarafından genel geçer kabul edilen doğrular da vardır.
Ne yazık ki, bu genel geçer doğrular, çoğu zaman bireysel doğruların içinde kaybolmakta ve bilgi karmaşasına yol açmaktadır. İşte bu nedenle hâlâ geçerli ve güvenilir bir doğruya ihtiyaç vardır. O da: “Kâğıt üzerindeki yazının doğruluğu”dur.
Kâğıt üzerindeki bilgi, süzülmüş, denetlenmiş ve elekten geçirilmiş bilgidir. Bu bilgi, gerçekten de bize doğruları söyleyebilir.
Biz de bu gerçeklikten yola çıkarak yönümüzü, “elenmiş ve süzülmüş doğrulara” çevirdik. “En iyi, en saf ve en değerli bilgi, kâğıt üzerindeki bilgidir.” ilkesini benimsedik ve bilimin izinden gitmeyi seçtik. Dedik ki: “Tarihin karanlık yaprakları arasında gizlenmiş bilgileri gün yüzüne çıkaracak, en dipte kalmış hakikatleri okuyuculara sunacağız.”
J&J Yayınları olarak varoluşsal kimliğimizi işte bu anlayış üzerinden şekillendirdik. Şunu söyledik: “Biz, elenmiş doğruların kaynağından hareketle, gelecekte unutulmaya yüz tutmuş hakikatlere ulaşacağız.” Ve bu doğrultuda “dil” dedik, “sözlük” dedik, “halk bilimi”, “hukuk”, “tarih”, “bilim” ve “felsefe” dedik…
Bu doğrultuda, J&J Yayınları olarak, değerli yazarlarımızın hazırladığı kapsamlı ve ufuk açıcı çalışmaları yayımlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Kendi alanında önemli bir boşluğu dolduracağına ve yeni çalışmalar için ilham vereceğine inandığımız bu çalışmaları yayınlamaya devam edeceğiz.